Ne kadar zor, meşakkatli ve pek çok sıkıntıları olan bir sektör de faaliyet gösterdiğimizi biliyoruz. Zaman zaman isyan ediyoruz. Zaman zaman sitem ediyoruz. Bıkan kaçıyor, kapatıyor devrediyor. Bu işin güzel yönlerini ve kötü yönlerini iki ayrı kâğıda yazsak sizlerde biliyorsunuz ki iyi yönlerini yazdığımız kâğıt 3-4 satırda biterken diğer kâğıt yetmeyecektir.
Say say bitmeyecek sıkıntıları olan bir sektör olmamıza rağmen ücretlerde en diplerde gezen de bir sektörüz. Birçok zorluğu olan sektör olmamıza rağmen bu işi yapanlara saygı duyulacağı yerde bizler müşteriden korkan, müşteri kaçıracağız diye el pençe duran kendimizden ve emeğinizden ödün veren bir sektörüz.
Bunlar maalesef sürekli dile getiriliyor, söyleniyor hatta bunları okurken hak verircesine kafa sallıyoruz ama günün sonunda yine hep aynı kalıyoruz. Peki ne olacak da biz önce kendi değerimizin farkına varacağız. Ne kadar önemli ve riskli bir iş yaptığınızı anlayacağız.
Yaşanan onca sıkıntı varken kendimize ve işimize ne zaman değer vereceğiz. 2 hafta önce bir meslektaşımızın iş yerinin yanması, kaza eseri kaybedilen canlar, elektrik çarpması ile vefat eden personeller bunlar çok mu basit şeyler. Yani kendimizin başına gelmediği için mi önemsiz durumlar.
Arkadaşlar çok sevgili meslektaşlarım, “müşteri kaçmasın aman bize kızmasın eyvah batacağız” gibi korkularla işimizi, iş yerimizi, personelimizi iyileştirebilecek eğitebilecek gerekli önlemleri alacak kadar kazanç elde edip gerekeni yapamazsak, bir gün bu tip olaylar bizim başımıza gelince çok af vah çekeriz. Hiçbir şeyin önemi olmadığını anlar bu meslekte geçirdiğimiz her güne lanet okuruz. Bu yüzden değişmek ve iyileştirmek zorundayız.
Peki bu iyileştirme nereden başlar derseniz önce kendimize değer vermekten başlar.
O zaman kendimize değer verelim ki her şey daha güzel olsun.
Sağlıcakla Kalın.
Halı Yıkama Postası Yazarı
Ferdi Talan