Baysan Fırça
Klavuz Bant

Aileler, Dijitalleşirken Kontrolü Elden Bırakmayın

Yaşam 29.05.2021 - 17:23, Güncelleme: 29.05.2021 - 17:23 3833+ kez okundu.
 

Aileler, Dijitalleşirken Kontrolü Elden Bırakmayın

Dijitalleşirken Aile İçi İletişimler Nasıl Etkileniyor?

Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını hayatımızda pek çok şeyi değiştirdi. Bunların en başında dijitalleşme süreçleri geliyor. Dijitalleşirken aile içi iletişimler nasıl etkileniyor? İşte cevabı…   Salgınla birlikte yayılımı büyük bir ivme kazanan dijital süreçlerin, aile sosyolojisini yeniden şekillendirdi. Bu sürecin ebeveynliğin anlamını değiştirdiğini ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Dr. Derya Kavgaoğlu, “Ebeveynin yorgun olduğu için veya vakti olmadığı için çocuğun ekran karşısında geçirdiği süreyi görmezden gelmesi önemli bir risk” dedi. Gelişim fırsatının yanında risk de var diyen Kavgaoğlu, “Çocuk ve ebeveyn ilişkilerini anlamamıza yardımcı olan ve problemlerin çözümü için yıllardır rehberlik eden ebeveynlik kuramlarının bugün dijital bağlam çerçevesinde yeniden düşünülmeye ihtiyacı var. Dijital dünya bir tarafta cazip gelişim fırsatları sunarken diğer tarafta önemli riskleri de bünyesinde barındırıyor. Dijital platformlar doğru kullanıldıklarında çocukların ve gençlerin akademik gelişimi için çok önemli bir pedagojik araç” diye konuştu. Eskiden öğretmenin tek bilgi kaynağı olduğunu söyleyen Kavgaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şimdi arama motorları bilgiye ulaşma konusunda öğrenenlere özerklik sağlıyor. Didaktik sunumlu bilimsel bir bilginin edilgen tüketimi yerine dijital ortamda görsel-işitsel uyaranlarla zihinsel modelleme yapabilme imkânı var. Tarihi bir olayı düz anlatımla dinlemek yerine video-belgeselle anlamak, zihinde tasarlanması zor bir fizik, kimya, matematik bilgisini bir animasyonla kavramak, farklı bir dilde öğrenilen yeni kelimeleri ilgili web sayfalarını, fotoğrafları, ses dosyalarını inceleyerek kavramak, arkeoloji-sanat tarihine olan merakı ve ilgisi dolayısıyla tarihi bir müzede sanal tur atmak gibi. Diğer taraftan dijital dünyanın kontrolsüz kullanımı pornografi, korku ve şiddet gibi uygun olmayan içerikle karşılaşma, kötü niyetli kişi ya da kişilerce kandırılma, istismar edilme ve siber zorbalığa uğrayabilme ihtimali açısından da risk taşıyor.” “Ebeveyn rehberlik etmeli” “Ebeveynin yorgun olduğu için veya vakti olmadığı için çocuğun ekran karşısında geçirdiği süreyi görmezden gelmesi önemli bir risk” diyen Kavgaoğlu, “İhmal edildiği süre zarfında çocuk-genç sıkıntısını giderme, kendini ifade etme, sosyalleşme, başarı ve güç kazanma gibi ihtiyaçlarını dijital ortam üzerinden tatmin etmenin bir yolunu bulacaktır. Sağlıklı bir iletişimle ekran süresi kontrol edilmediğinde ise bu durum ekran bağımlılığına yol açabilir. Dijital ebeveynin yapması gereken bir tarafta fırsatların diğer tarafta risklerin olduğu bir dünyada fırsatları ve yararı maksimize etmek; riskleri ve zararı kontrol altına alacak şekilde rehberlik etmektir” dedi. “Rol model olmalı” Rehberliğin ebeveyne önemli sorumluluklar yüklediğini ifade eden Kavgaoğlu, “Bu alanda pratik olarak yapılabilecekler bilgi eksikliğini kontrol altına almak ve dijital dünyanın fonksiyonel kullanımı için doğru rol model olmaktır. Öğrenmelerimizin çoğu sosyal bilişsel süreçlerle gerçekleşir. Yani gözleyerek öğreniriz. Yakınımızdaki davranışların olumlu ve olumsuz sonuçlarına göre model alır, derhal veya uygun zamanda aynı davranışı ortaya koyabiliriz. Bu anlamda ebeveyn-bakım veren, çocuğun veya gencin nasıl bir dijital tavır içinde olmasını istiyorsa o şekilde rol model olmalıdır. Ekranda kaldığı süreden, takip ettiği içeriğe ve o içerikle nasıl etkileşimde bulunduğuna kadar dikkat etmelidir” ifadelerini kullandı.   “Umursamaz olmayın” Çocuğun-gencin takip ettiği içeriğe karşı umursamaz olunmaması gerektiğine vurgu yapan Kavgaoğlu, “Hangi oyunları oynadığının, hangi sitelerde daha çok vakit harcadığının bilinmesi çocuğun bu mecralarda kalmasını sağlayan temel motivasyonun anlaşılması ebeveyn tarafından çaba gerektirse de çok kıymetli bilgilerdir. Çocuğun ilgisi, yeteneği, becerisine ilişkin ipuçları taşıyabilir. Baskın olarak tarihi, mistik, sanatsal motifler taşıyan bir oyun ya da yapay zekâ, teknoloji, büyük veri bilgilerinin tartışıldığı tartışma grupları içinde çok vakit harcıyorsa bu platformlara alternatif üreterek ilerlemek gelişimi sağlayıcı doğru bir rehberlik olacaktır. Özellikle yakın bir gelecekte pek çok geleneksel mesleğin yerini otomasyona bırakacağı ve senkronize bir şekilde mesleki yeterliliklerin değişeceği hesaba katıldığında çocuğun-gencin dijital dünyayla birlikte farklılaşan ilgi yeteneklerinin göz ardı edilmemesi ve onun yararına kullanılabilmesi çok önemlidir” şeklinde konuştu.  
Dijitalleşirken Aile İçi İletişimler Nasıl Etkileniyor?

Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını hayatımızda pek çok şeyi değiştirdi. Bunların en başında dijitalleşme süreçleri geliyor. Dijitalleşirken aile içi iletişimler nasıl etkileniyor? İşte cevabı…

 

Salgınla birlikte yayılımı büyük bir ivme kazanan dijital süreçlerin, aile sosyolojisini yeniden şekillendirdi. Bu sürecin ebeveynliğin anlamını değiştirdiğini ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Dr. Derya Kavgaoğlu, “Ebeveynin yorgun olduğu için veya vakti olmadığı için çocuğun ekran karşısında geçirdiği süreyi görmezden gelmesi önemli bir risk” dedi.

Gelişim fırsatının yanında risk de var diyen Kavgaoğlu, “Çocuk ve ebeveyn ilişkilerini anlamamıza yardımcı olan ve problemlerin çözümü için yıllardır rehberlik eden ebeveynlik kuramlarının bugün dijital bağlam çerçevesinde yeniden düşünülmeye ihtiyacı var. Dijital dünya bir tarafta cazip gelişim fırsatları sunarken diğer tarafta önemli riskleri de bünyesinde barındırıyor. Dijital platformlar doğru kullanıldıklarında çocukların ve gençlerin akademik gelişimi için çok önemli bir pedagojik araç” diye konuştu.


Eskiden öğretmenin tek bilgi kaynağı olduğunu söyleyen Kavgaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Şimdi arama motorları bilgiye ulaşma konusunda öğrenenlere özerklik sağlıyor. Didaktik sunumlu bilimsel bir bilginin edilgen tüketimi yerine dijital ortamda görsel-işitsel uyaranlarla zihinsel modelleme yapabilme imkânı var. Tarihi bir olayı düz anlatımla dinlemek yerine video-belgeselle anlamak, zihinde tasarlanması zor bir fizik, kimya, matematik bilgisini bir animasyonla kavramak, farklı bir dilde öğrenilen yeni kelimeleri ilgili web sayfalarını, fotoğrafları, ses dosyalarını inceleyerek kavramak, arkeoloji-sanat tarihine olan merakı ve ilgisi dolayısıyla tarihi bir müzede sanal tur atmak gibi. Diğer taraftan dijital dünyanın kontrolsüz kullanımı pornografi, korku ve şiddet gibi uygun olmayan içerikle karşılaşma, kötü niyetli kişi ya da kişilerce kandırılma, istismar edilme ve siber zorbalığa uğrayabilme ihtimali açısından da risk taşıyor.”

“Ebeveyn rehberlik etmeli”

“Ebeveynin yorgun olduğu için veya vakti olmadığı için çocuğun ekran karşısında geçirdiği süreyi görmezden gelmesi önemli bir risk” diyen Kavgaoğlu, “İhmal edildiği süre zarfında çocuk-genç sıkıntısını giderme, kendini ifade etme, sosyalleşme, başarı ve güç kazanma gibi ihtiyaçlarını dijital ortam üzerinden tatmin etmenin bir yolunu bulacaktır. Sağlıklı bir iletişimle ekran süresi kontrol edilmediğinde ise bu durum ekran bağımlılığına yol açabilir. Dijital ebeveynin yapması gereken bir tarafta fırsatların diğer tarafta risklerin olduğu bir dünyada fırsatları ve yararı maksimize etmek; riskleri ve zararı kontrol altına alacak şekilde rehberlik etmektir” dedi.

“Rol model olmalı”

Rehberliğin ebeveyne önemli sorumluluklar yüklediğini ifade eden Kavgaoğlu, “Bu alanda pratik olarak yapılabilecekler bilgi eksikliğini kontrol altına almak ve dijital dünyanın fonksiyonel kullanımı için doğru rol model olmaktır. Öğrenmelerimizin çoğu sosyal bilişsel süreçlerle gerçekleşir. Yani gözleyerek öğreniriz. Yakınımızdaki davranışların olumlu ve olumsuz sonuçlarına göre model alır, derhal veya uygun zamanda aynı davranışı ortaya koyabiliriz. Bu anlamda ebeveyn-bakım veren, çocuğun veya gencin nasıl bir dijital tavır içinde olmasını istiyorsa o şekilde rol model olmalıdır. Ekranda kaldığı süreden, takip ettiği içeriğe ve o içerikle nasıl etkileşimde bulunduğuna kadar dikkat etmelidir” ifadelerini kullandı.
 

“Umursamaz olmayın”

Çocuğun-gencin takip ettiği içeriğe karşı umursamaz olunmaması gerektiğine vurgu yapan Kavgaoğlu, “Hangi oyunları oynadığının, hangi sitelerde daha çok vakit harcadığının bilinmesi çocuğun bu mecralarda kalmasını sağlayan temel motivasyonun anlaşılması ebeveyn tarafından çaba gerektirse de çok kıymetli bilgilerdir. Çocuğun ilgisi, yeteneği, becerisine ilişkin ipuçları taşıyabilir. Baskın olarak tarihi, mistik, sanatsal motifler taşıyan bir oyun ya da yapay zekâ, teknoloji, büyük veri bilgilerinin tartışıldığı tartışma grupları içinde çok vakit harcıyorsa bu platformlara alternatif üreterek ilerlemek gelişimi sağlayıcı doğru bir rehberlik olacaktır. Özellikle yakın bir gelecekte pek çok geleneksel mesleğin yerini otomasyona bırakacağı ve senkronize bir şekilde mesleki yeterliliklerin değişeceği hesaba katıldığında çocuğun-gencin dijital dünyayla birlikte farklılaşan ilgi yeteneklerinin göz ardı edilmemesi ve onun yararına kullanılabilmesi çok önemlidir” şeklinde konuştu.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haliyikamapostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.